24 Nisan 2012 Salı

YERALTI


Film, bir adamın aniden huzursuzca uykusundan uyanmasıyla ve “Olup biteni tek tek anımsarken birden yüzünü kapadın ellerinle” sözleriyle başlıyor. Muharrem, çoğu zaman, gözleri uykusuzluktan çökmüş, bitkin bir adamdır. Sigara içerken pantalonuna düşen külü itinayla temizlemesiyle titiz olduğunu anlıyoruz ancak çok fazla takıntı sahibi olduğunu filmin ilerleyen kısımlarında sürekli kendisini koklamasından ve kapının eşiğinden birkaç kere geçip değişen bir şeyler var mı diye bakmasından görüyoruz. Sürekli bar tarzı ve karanlık yerlede bulunan Muharrem “Karanlık yerlerde dolaşıyor, çirkin ve utanç verici şeylere karşı söndürülemez bir istek duyuyordum sözlerini söylüyor. Ama bir yandan da sinemaya gidiyor, kitap okuyor, spor yapıyor ancak bunların sonucunda ne olduğunu şu sözüyle anlıyoruz: “ …ama her seferinde başımda tacım karanlık krallığıma dönüyordum.” Muharrem, kendisinden nefret ediyor ve herkesin ondan nefret ettiğini düşünüyor. O yalnız bir adam olduğu için eğlenen insanlara hatta hayattaki hiç bir şeye tahammül edemiyor. Bunu “Herşeyle aramda gizli bir kavga başladı” sözünden de anlayabiliyoruz. Muharrem’in Türkan adında bir yardımcısı var. Türkan, Muharrem dışında aynı apartmanda başka bir adama da hizmet ediyor. Biz bu adamı hiç göremiyoruz. Hatta Türkan’nın söylediği, adamın köpek gibi ulumalarını bile duymuyoruz. Bu adam, Türkan’ı ulumalarından ve çekilmeyen hareketlerinden usandırıyor ve bir gün adam, Türkan’ı çocuklarıyla birlikte dışarı atıyor. Türkan Muharrem’e gidiyor, ondan akıl alıyor. Muharremin üst seviyede olan umursamazlığını Türkan’a söylediği “Merdivenlerden itiver, gitsin” cümlesinden anlayabiliyoruz. Türkan adamı merdivenlerden itiyor ancak adam ölmüyor. Filmin diğer bir kısmında, Muharrem’in geçmişte bir arkadaşının hırsız olduğunu iddaa ettiğini öğreniyoruz ve bu yüzden bir kaç eski arkadaşıyla arası bozuluyor. Muharrem’in hırsız dediği arkadaşı bir kitap yazıyor ve ödül kazanıyor. Bunun üzerine arkadaş grubu bir yemek vermek istiyorlar. Muharrem bu yemeğe kendini zorla davet ettiriyor. Yemeğe gittiğinde sarhoş oluyor ve Dostoyevski ile ilgili bir şeyler söylemeye başlıyor ancak esas söylemek istediğini söyleyemiyor, içindekileri dökemiyor. Arkadaşları ona her zaman olduğu gibi umursamaz tavırlar gösteriyorlar. Muharrem kendi kendine şarkı söyleyip dans etmeye başlıyor. Adamlar dağılıyor. Muharrem, önemsenmemeyi kaldıramıyor, ödül kazanan arkadaşının oteline gidip bağırmaya başlıyor. Otel yetkilileri onu dışarı atıyorlar ve o gece bir bankta uyuyakalıyor. Bir adam gelip sana kahve ısmarlayayım diyor ve daha sonra Muharrem’i yatakta bir kadınla görüyoruz. Muharrem oraya nasıl geldiğini hatırlamıyor. Onunla sohbet ettikten sonra kadına hırlamaya, köpek gibi sesler çıkarmaya başlıyor. Sonra da başın sıkışırsa ara diyip numarasını bırakıp gidiyor. Bir süre sonra Türkan uluyan adama yaptığına pişman oluyor, merhamet duymaya başlıyor, onunla nikahlanmaya karar veriyor. Türkan’ın, Muharrem’e yüz çevirip “nankörlük” yapmasıyla birlikte Muharrem iyice dağılıyor ve evde ne varsa yıkıp devirmeye başlıyor. Tam o sırada açık olan evinin kapısından içeri numarasını verdiği kız giriyor. Kıza bir süre bağırdıktan sonra kollarında, “İyi olmak istiyorum olamıyorum, bırakmıyorlar” diye ağlıyor. Sonra yine köpek sesleri çıkarmaya başlıyor ve kızla birlikte oluyorlar. Sonraki sahnede kızın yanağındaki  ısırık izini görüyoruz. Muharrem artık değişmeyeceğini anlıyor ve filmimiz bitiyor.

   Türü dram olan filmin inandırıcılığı üst seviyededir. Çünkü gerçek yer ve ortamlarla, gerçek insani durum ve tepkilerle, gerçek karakterlerle ve izleyene “Bu bende de oluyor” dedirten içsel dürtülerle karşılaşılmakta. Rastlantılara önem verilmemiş. Filmde çok fazla müzik kullanılmadığı gibi filmin hikayesi eğlenceli sunulmaya çalışılmamış. Ayrıca film, izleyenlere herhangi bir mesaj verme amacı gütmüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder