Film, bir adamın aniden huzursuzca uykusundan uyanmasıyla
ve “Olup biteni tek tek anımsarken birden yüzünü kapadın ellerinle” sözleriyle başlıyor.
Muharrem, çoğu zaman, gözleri uykusuzluktan çökmüş, bitkin bir adamdır. Sigara
içerken pantalonuna düşen külü itinayla temizlemesiyle titiz olduğunu anlıyoruz
ancak çok fazla takıntı sahibi olduğunu filmin ilerleyen kısımlarında sürekli
kendisini koklamasından ve kapının eşiğinden birkaç kere geçip değişen bir
şeyler var mı diye bakmasından görüyoruz. Sürekli bar tarzı ve karanlık yerlede
bulunan Muharrem “Karanlık yerlerde dolaşıyor, çirkin ve utanç verici şeylere
karşı söndürülemez bir istek duyuyordum sözlerini söylüyor. Ama bir yandan da
sinemaya gidiyor, kitap okuyor, spor yapıyor ancak bunların sonucunda ne
olduğunu şu sözüyle anlıyoruz: “ …ama her seferinde başımda tacım karanlık
krallığıma dönüyordum.” Muharrem, kendisinden nefret ediyor ve herkesin ondan
nefret ettiğini düşünüyor. O yalnız bir adam olduğu için eğlenen insanlara hatta
hayattaki hiç bir şeye tahammül edemiyor. Bunu “Herşeyle aramda gizli bir kavga
başladı” sözünden de anlayabiliyoruz. Muharrem’in Türkan adında bir yardımcısı
var. Türkan, Muharrem dışında aynı apartmanda başka bir adama da hizmet ediyor.
Biz bu adamı hiç göremiyoruz. Hatta Türkan’nın söylediği, adamın köpek gibi ulumalarını bile duymuyoruz. Bu adam, Türkan’ı
ulumalarından ve çekilmeyen hareketlerinden usandırıyor ve bir gün adam, Türkan’ı
çocuklarıyla birlikte dışarı atıyor. Türkan Muharrem’e gidiyor, ondan akıl
alıyor. Muharremin üst seviyede olan umursamazlığını Türkan’a söylediği “Merdivenlerden
itiver, gitsin” cümlesinden anlayabiliyoruz. Türkan adamı merdivenlerden itiyor
ancak adam ölmüyor. Filmin diğer bir kısmında, Muharrem’in geçmişte bir arkadaşının
hırsız olduğunu iddaa ettiğini öğreniyoruz ve bu yüzden bir kaç eski arkadaşıyla
arası bozuluyor. Muharrem’in hırsız dediği arkadaşı bir kitap yazıyor ve ödül
kazanıyor. Bunun üzerine arkadaş grubu bir yemek vermek istiyorlar. Muharrem bu
yemeğe kendini zorla davet ettiriyor. Yemeğe gittiğinde sarhoş oluyor ve
Dostoyevski ile ilgili bir şeyler söylemeye başlıyor ancak esas söylemek
istediğini söyleyemiyor, içindekileri dökemiyor. Arkadaşları ona her zaman
olduğu gibi umursamaz tavırlar gösteriyorlar. Muharrem kendi kendine şarkı
söyleyip dans etmeye başlıyor. Adamlar dağılıyor. Muharrem, önemsenmemeyi
kaldıramıyor, ödül kazanan arkadaşının oteline gidip bağırmaya başlıyor. Otel
yetkilileri onu dışarı atıyorlar ve o gece bir bankta uyuyakalıyor. Bir adam
gelip sana kahve ısmarlayayım diyor ve daha sonra Muharrem’i yatakta bir
kadınla görüyoruz. Muharrem oraya nasıl geldiğini hatırlamıyor. Onunla sohbet
ettikten sonra kadına hırlamaya, köpek gibi sesler çıkarmaya başlıyor. Sonra da
başın sıkışırsa ara diyip numarasını bırakıp gidiyor. Bir süre sonra Türkan
uluyan adama yaptığına pişman oluyor, merhamet duymaya başlıyor, onunla nikahlanmaya
karar veriyor. Türkan’ın, Muharrem’e yüz çevirip “nankörlük” yapmasıyla
birlikte Muharrem iyice dağılıyor ve evde ne varsa yıkıp devirmeye başlıyor.
Tam o sırada açık olan evinin kapısından içeri numarasını verdiği kız giriyor. Kıza
bir süre bağırdıktan sonra kollarında, “İyi olmak istiyorum olamıyorum,
bırakmıyorlar” diye ağlıyor. Sonra yine köpek sesleri çıkarmaya başlıyor ve
kızla birlikte oluyorlar. Sonraki sahnede kızın yanağındaki ısırık izini görüyoruz. Muharrem artık
değişmeyeceğini anlıyor ve filmimiz bitiyor.
Türü dram
olan filmin inandırıcılığı üst seviyededir. Çünkü gerçek yer ve ortamlarla,
gerçek insani durum ve tepkilerle, gerçek karakterlerle ve izleyene “Bu bende
de oluyor” dedirten içsel dürtülerle karşılaşılmakta. Rastlantılara önem
verilmemiş. Filmde çok fazla müzik kullanılmadığı gibi filmin hikayesi
eğlenceli sunulmaya çalışılmamış. Ayrıca film, izleyenlere herhangi bir mesaj
verme amacı gütmüyor.