19 Mayıs 2011 Perşembe

Demokratik Medya

Medya, durumları belirler, gelişimi ve bilinçlenmeyi hızlandırır, bilgilerin aktarılmasını sağlar, olumsuzlukları, skandalları ve eleştirileri ortaya çıkarır. Ortaya koydukları eylemlerle siyaseti teşvik eder.
Medya her alanda özgür olmalıdır. Zaten düşünce özgürlüğü ve basın-yayın özgürlüğü demokrasinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Medya, özellikle yerel gazeteciler, topluma daha yakın olduklarından dolayı yakın çevrelerinde olan biten hakkında bilgilere sahiptirler ve bu nedenle insanları harekete geçirirler. Örneğin, BİA ( Bağımsız İletişim Ağı) bizlere hemen hemen her şehrimizdeki bir medya kuruluşuna ulaştırıyor, Anadolu’daki herhangi bir şehrimiz hakkında televizyondan yada yerel olmayan gazetelerden öğrenemeyeceğimiz bilgiler sunuyor. Ayrıca diğer ülkelerde ve Türkiye’de oluşan alternatif haberlere de buradan ulaşabiliyoruz. Bu ağın insanlar tarafından daha çok kullanılması ve yayılması için çalışmalar yapılmalıdır. Diğer taraftan medyanın çeşitli şekillerde kısıtlandığını düşünürsek, insanlar, bırakın eleştirileri duymayı belki de ülkelerinde olup bitenden haberdar olamayacaklardır. Bilinçlenme yavaşlayacak, düşünce özgürlüğünün yarattığı ortamdaki fikir çeşitliliği azalacaktır. İnsanların tek bir düşünceye bağlı olarak yaşamama hakları vardır ve bu haklarını medyadan destek alarak geliştirirler Hem kendilerine hem de çevrelerindekilere yararlı olurlar. Ülke kalkınması süreci hızlanır, insanların önyargıları azalır, en doğru bilgiye ulaşmak adına birbirleriyle iletişime geçerler. Fakat ellerinden bu hakları alındığı zaman bir şeyler üzerine tam anlamıyla düşünemeyecekleri için hem kendilerine hem de ülkelerine yararları dokunmadığını düşünecekler ve duydukları her bilgiye şüpheci yaklaşacaklarından (medyanın desteğinin azlığından dolayı) belki de doğruluğunu kabul edemedikleri sonuçlarla yaşayacaklardır.
Walter Bajorh ‘Medya ve Demokrasi’ adlı araştırmasında bu konu hakkında şunları belirtmiştir:
“Basın özgürlüğü kağıt üzerinde kalmamalı, gerçekten mevcut olmalı ve teminat altına alınmış olmalıdır. Her zaman olduğu gibi çeşitli tehlikeler özgür bir basın ve medya ortamının temelinin altını oymaktadır:
- Eleştirel ve hoşnutsuzluğunu dile getiren gazetecilere karşı siyasal
baskı yalnız demokratik olmayan sistemlerde mevcut değildir.
- Açık ve özellikle bilgi vermekten kaçınma veya maniple edilmiş
bilgi sayesinde uygulanan gizli sansür, gerçekleri esas alan, objektif
bir haberciliğe engel olmaktadır.
- Medyaya ve birebir gazetecilere uygulanan ekonomik baskı, mesleki
ve ekonomik varlıklara tehlikeye girdiği takdirde medyanın
kendi kendine sansür uygulaması eğilimini teşvik etmektedir.
- Medya piyasasındaki tekelleşme eğilimleri ve gittikçe artan rekabet
enformasyon çeşitliliğini ve bilgiye erişim imkânını azaltmaktadır.
- Resmi medya, kendisine devlet tarafından sağlanan sağlam kaynak
yardımı ve bilgiye erişimde sahip olduğu ayrıcalıklı konum
sayesinde, aynı zamanda devletin bir uzantısıdır ve bunlar devletin,
haberlerin devlet kontrolünde verilmesi yönündeki talimatlarına uymak zorundadırlar.”

Medya, devlet ile toplum arasında köprü görevi görmesinden dolayı demokrasiye uygun bir şekilde görev sürdürmelidir. İnsanlara olan bilgi aktarımında ne sansür ne de taraflı aktarımlar söz konusu olmamalıdır.

Sadece siyaset açısından değil, özel yaşantı bakımından da insanların demokratik bir medyaya ihtiyaçları vardır. Demokratik medyaya sadece düşüncelerimizi açıkça dile getirmek ve bunları özgürce yaymak olarak düşünmemeliyiz. Bir insanın yayınlanmasını ya da bir şekilde yayılmasını istemediği ya da istemeyeceği bir takım bilgilerin kamuoyuna aktarılması da demokrasiye tamamen ters bir harekettir diye düşünüyorum. Örneğin Defne Joy Foster’ın ölümünden sonra çıkan konuşmalardan medyada kesinlikle insan hakları ihlali yapıldığını görüyoruz. İnsanlar artık, birinin ölmesinden dolayı üzülmek yerine neden öldüğünü, ölmeden önce ne yaptığını ve bu konu hakkında kişiyi yerecek şekilde konuşmak üstüne vazife olmayan kişilerin ne diyeceğini merak eder durumdalar. Defne Devrimi, artık medyanın hayasızca tutumundan sıkılmış tüm insanların düşüncelerine birer ses olmuştur. Medyanın demokratikleşmesini istiyorsak bu tip gruplara daha çok önem vermeli ve destek olmalıyız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder